Plüton Kova Burcunda: 2024-2044

19 Kasım 2024-19 Ocak 2044 Plüton Kova döngüsünden ne bekleyebiliriz?

Kolektif ve kişisel anlamda bizleri neler bekliyor?

19 Kasım günü Plüton Kova burcuna yeni bir döngüye başlıyor. Bu geçiş hem kolektif hem de bireysel anlamda her birimizi etkileyecek güçlü bir enerji dönüşümünü başlatıyor. Astrolojide Plüton güç, derin dönüşümler, ölüm ve yeniden doğum, yıkım ve yeraltı gezegeni olarak bilinir. Jenerasyon gezegenlerinden biri olan Plüton, nesiller içerisinde değişen kuvvetleri ve gücün nasıl-nerede-kimler tarafından ele alındığını da gösterir.

Evrensel ve kolektif olarak kökten dönüştürücü kuvveti anlatan Plüton, kişisel deneyimlerimizde yüzleşmeleri, içsel güç ve kaynaklarımızın farkındalığı ve kullanımı, ruhun yeniden doğumunu, derinleşmeyi anlatır.

Plüton, yerleştiği burç vesilesiyle hem kolektif olarak hem de içsel ve dışsal etkilerle kişisel deneyimlerimizin potansiyel etkilerini ortaya çıkarır. Kova burcunda ilerlemeye başlaması bu dönüşüm, derinleşme ve güç farkındalığı ve kullanımının Kova enerjisiyle açığa çıkacağına işaret eder. Kova burcu ise astrolojide yenilik, özgürlük, kolektivizim, inovasyon, teknoloji, bireysellik, topluluk bilinci (bireysellik ve topluluk bilincini aynı anda barındırır çünkü birey olarak özgünlüğü ve toplumsal bağlamda bağımsızlığı temsil eder), devrimler, reformlar, isyanlar, zihinsel ve entellektüel yaklaşım (hava elementi), insancıl ve evrensel bakışı anlatır.

Plüton’un Kova burcundaki ilerleyişiş önümüzdeki 20 yıl kolektif olarak ilgili konularda büyük dönüşümler, değişen güç yönetimleri, derinleşme, altyapısal değişimler, keşifler, icatlar olabilir:

• Bilim, teknoloji, dijital teknolojiler

  • Özellikle yapay zeka teknolojileri

• İnsan hakları ve sosyal adalet

• Topluluk projeleri, hakları ve grup çalışmaları

  • Özellikle belli toplulukların güç ve hak elde etmesi, yenilikçi düşünce yapılarıyla öne çıkması ve bir topluluğua ait olarak kişisel olarak güç kazanma ihtiyacı

• Uzay, havacılık sektörleri, icatlar ve keşifler

• Radikal değişimler, reformlar ve devrimsel hareketler

• Alternatif düşünce akımları ve sıra dışı bakış açıları

Kova’nın sabit niteliği ve hava elementi vurgusu ise, zihinsel olarak insanlığın düşünce yapısına etki eden sabit fikir, düşünce yapılarının köklü değişimlerini getirebilir. Toplumun kolektif zihni, eski paradigmaları yıkıp yerine daha ileri, özgürlükçü ve inovatif düşünceler koyma eğiliminde ilerleyebilir. Kolektif bilinçteki yükselik, insanlığa hizmet eden bilgi ve düşünce akışında ve bireylerin bu alanda topluma hizmet eden konulra katılımında devrimsel nitelikte değişimler getirebilir. Sabit niteliğin vurgusu, değişimler ani değil, uzun vadeli etkiler yaratacak şekilde gerçekleşebileceğini gösterir. Gölge yanındaki direnç, dönüşümlere direnç tepkisini tetikler ancak nihayetinde değişim kaçınılmazdır.

Kolektif bilincin yoğun bir şekilde ön plana çıkabileceği, artık kurallar ve sınırlarla kısıtlanan sistemlerin değil, yenilikçi ve özgürlükçü düşünce sistemleriyle güç veya güçsüzlük deneyimlerine tanıklık edebileceğimiz bir döneme giriyoruz. İnsanlık olarak yepyeni bir çağın başkangıcındayız. Teknolojiyle dönüşen, bireysel ve dahil olduğumuz toplulukların kimlikleriyle özgürleştiğimiz ve daha çok birlikte hareket ettiğimiz bir geleceğe adım atıyoruz.

Ancak bu yeni dönem henüz hala “Kova Çağı” değil.

Kova çağı, pek çok usta astrologun üzerinde yllardır çalıştığı hesaplamalara göre ortalama 2150 yılı civarında geçiş yapacağımız bir dönemdir. Hatta bazı astrologların hesaplamaları 2500 sonrasını vermektedir.

Kişisel olarak nasıl bir etki ve deneyim alanı bekleyebiliriz?

Öncelikle başta Kova burçları olmak üzere sabit nitelikteki burçlar Aslan, Akrep ve Boğa bireyleri ve haritasında önemli noktalarda bu burçların yerleşimi olan kişiler (ASC, MC, IC, DSC) bu köklü dönüşüm ve yenilenme döneminde hayatlarındaki değişimlerle ön planda olabilirler.

Haritalarımızda Kova burcu hangi ev/evleri kesiyorsa ilgili alanlarda önümüzdeki 20 yıllık süreçte gücümüzü yeniden keşfedeceğimiz, gölge yanlarımızı görüp bunlarla yüzleşebileceğimiz, yenilikçi fırsatlarla değişim direncimizi kırıp daha özgür hissedebileceğimiz ve ilgili alanlarda dostlukların, ekip ve grup çalışmalarının, topluluk bilincinin bize yepyeni alanlar açabileceği bir döneme giriyoruz.

Bu süreç, hepimizi derinlerden dönüştürmek ve öz gücümüzle tanışmamız için bir fırsat sunuyor. Eski kalıplar yıkılırken, bireyselliğimiz ve özgünlüğümüzle daha cesur bir şekilde parlamaya adım atıyoruz. Kolektif bilince katkı sağlarken, kendi sınırlarımızı aşmayı öğrenecek ve gücün yeni bir penceren doğan anlamını keşfedeceğiz. Her birimiz, özgürlük ve dayanıklılıkla yeniden doğarken, bu değişim bizi daha güçlü, daha farkında ve daha özgür kılacak bir yolculuğa davet edecek...

Bütünün hayrına, herkese sevgi, neşe ve güzellikler getirmesi dileğimle,

Alara Akkamış