16 Yıllık Plüton Oğlak Döngüsü Bize Ne Öğretti?
16 yıllık bir döngünün bitişindeyiz. Plüton Oğlak burcundan Kasım ayında çıkıyor ve 20 yıllık yeni bir döngüye başlıyor. Sahiden, ne oldu hayatlarımızda 2008'den bu yana?
26 Ocak 2008'den beri her birimizin doğum haritalarının bir alanında (haritanızda Oğlak hangi evdeyse) Oğlak burcunda ilerleyen bir Plüton vardı. Astrolojide Plüton güç, derin dönüşümler, ölüm ve yeniden doğum, yıkım ve yeraltı gezegeni olarak bilinir ve Oğlak burcu ise kontrol, sorumluluk, yapı, düzen, zaman, disiplin, otorite, başarı, sınırlar ve toplumsal sistemlerle vb. temalarla ilişkilidir.
Hayatımızda hangi alanlarda daha disiplinli, çalışkan ve kontrollü olursak orada daha güçlü olabileceğimizi öğrendik. Zorunda veya maruz kalarak, hırs yaparak, seçerek öyle ya da böyle kendi gücümüzün sorumluluğunu elimize almayı öğrendik. Sorumluluklarımızla yüzleşmekten kaçmanın değil, onları sahiplenmenin bizi daha güçlü ve bağımsız kılacağını anladık. Kalıcı hedeflerle ulaşılan kalıcı başarıların gücünü öğrendik.
Hayatımızda sağlam temeller üzerine inşa etmediğimiz her şeyin zamanla yıkılabileceğini, bu yıkımın ardından daha güçlü ve kalıcı yapılar inşa etmenin önemini öğrendik. Düzenin yıkılıp yeniden var edilebileceğini, ve bu yeniden varoluşun, ne kadar yıkıcı olsa da bizi tekrar ayağa kaldırabileceğini öğrendik.
Düzenin ve sistemlerin içinde kaybolmak yerine, o sistemleri dönüştürmenin mümkün olduğunu ve bunu başarmak için önce içsel dönüşümün şart olduğunu fark ettik. Kontrolü ısrarka elimizde tutmaya çalışırken, hem kontrolümüz dışında olan hem de bizi kontrol edebilme gücü olan tehditlerin düzenimizi nasıl alaşağı edebileceğiyle yüzleştik. Ve yüzleştiğimiz her bir yara, bize görmemiz gereken gerçekliğin en gerçek yüzünü, en acımasız yerden göstererek en dipten nasıl en yukarı çıkma gücüne sahip olduğumuzu tekrar tekrar hatırlattı.
Ve tüm bunları dönüştürme cesareti gösterdiysek eğer, bu döngü biterken en önemlisi Plüton'un derin dönüşüm enerjisiyle, eski düzenlerin ve kalıpların hayatımızda ne kadar sağlam görünse de zamanla işlevini yitirdiğini ve bu yapıları yenileyip daha dayanıklı hale getirmenin zor ama gerekli bir süreç olduğunu öğrendik.
Dilerim ki güç tanımımızı dönüştüren bu süreç bundan sonraki yolculuğumuzda bize kolaylıkla eşlik etsin…
Sevgiler.
Alara